Şaşılık, herhangi bir bakış yönünde iki gözün paralel olmaması durumudur ve çocukluk çağında en sık karşılaşılan göz problemlerindendir. Bu konuda erken tanı ve doğru tedavi yaklaşımları ile hizmet vermektedir. Çünkü şaşılık yalnızca estetik bir problem değil, aynı zamanda göz tembelliği gibi ciddi sonuçlara yol açabilecek bir durumdur.
Yenidoğan döneminde, retina ve sinir gelişimi tamamlanmadığı için gözlerde geçici dışa kayma görülebilir. Bu durum genellikle 2-3 aylıkken düzelir. Ancak 3. aydan sonra göz hareketleri hâlâ uyumlu değilse, mutlaka bir göz uzmanı tarafından değerlendirilmelidir.
Ailelerin sıkça karşılaştığı bir diğer durum da yalancı şaşılık (psödostrabismus) olarak bilinir. Burun kökünün basık olması veya göz kapağı yapısına bağlı olarak gözler içe kayıyormuş gibi görünebilir. Gerçek şaşılıkla karıştırılmaması için örtme testi gibi muayene yöntemleriyle tanı netleştirilmelidir.
Hayatın ilk yılında ortaya çıkan şaşılıklar, infantil şaşılık olarak adlandırılır. Bu dönemde en sık görülen form infantil ezotropya yani içe kaymadır. Eğer bu kayma sabitse ve ciddi hipermetropi yoksa, cerrahi müdahale ile gözlerin paralel hale getirilmesi önerilir. Özellikle ilk 18 ay içinde yapılan ameliyatların, derinlik hissi (stereopsis) gelişimi açısından daha başarılı olduğu gösterilmiştir.
1-3 yaş aralığında gelişen içe şaşılıklar ise genellikle kırma kusuruna bağlıdır. Bu durumda çocukların göz muayenesi damlalı (sikloplejik) yapılmalı, çıkan hipermetropi değeri gözlükle tamamen karşılanmalıdır. Gözlüğe rağmen kayma devam ediyorsa cerrahi tedavi gündeme gelir.
Çocuklarda daha nadir görülen ama yine önemli bir şaşılık türü de intermitan ekzotropyadır (dışa kayma). Bu durum özellikle çocuk yorgunken, ateşliyken ya da güneşli ortamlarda belirginleşir. Kayma sıklaşıyorsa ve binoküler görmeyi tehdit ediyorsa tedavi planlanmalıdır.